Skip links

Logo Tasarımının Önemi ve İnsan Gözündeki Marka Değeri

Günümüzde görebildiğimiz her işletme bir logo sahibidir. Kimileri tipografik olarak kimileri ise sembol olarak işletmelerine uygun gördüğü logo tasarımlarını tercih etmektedir. Ancak sektörün doğasında öyle durumlar ortaya çıkmaktadır ki, bazı tasarımcılar (profesyonel sandıklarımız) uygun fiyatlara işletmeler için logo tasarlarken bazı profesyonel tasarımcılarda bir logoyu işletmeyi anlatacak şekilde tasarım sürecini ele almaktadırlar. Her zaman söylediğim sözlerden biri ise; logonun çok güzel olması değil, logonun işletmeyi ve yansıtmak istediği marka algısını göstermesi önemlidir. Şimdi imaj nedir, imaj tasarımı ve imaj çalışması ile ilgili süreçleri size aktarmak istiyorum.
Kısaca Logoyu tanımlamak gerekirse, bir işletmenin veya bir şahsın; yazı, sembol veya geometrik şekillerle kendini ifade ettiği bir görseldir. Aslında kendini tanımladığı bir çizgidir desek daha isabetli olur. Şimdi bir logonun tasarımsal açıdan çok güzel olması değildir mesele. Asıl mesele, şirketin veya bireyin vizyonunu ve yaptığı iş ile ilgili çizgisini anlatmasıdır. Eğer bunu başarabiliyorsa, o logo insanların aklında daha kalıcı olacağı gibi, daha da benzersiz bir deneyimi yansıtacaktır. Böylece logoya bakan kişinin aklında yerleşebilecek bir tasarım anlayışı olması oldukça önemlidir. Birden fazla renk kullanımı veya birden fazla logo içi desen kullanımı, algıda seçiciliği zorlaştırdığı gibi anlatılmak istenin anlatma gücünü de zayıflatır. Bu durumlar yaşandığında işletme veya herhangi bir organizasyonun marka imajıda zayıf ve istikrarsız görünecektir. Bu durum sonrasında yaşanacak bir çok başarılı sürecin önüne de büyük bir engeldir. Çünkü insan aklında verdiğiniz imaj güçlü ise, sizi hatırlayanlar daima ulaşılamaz veya üstün bir isim olarak tanımlayacaklardır. Unutmayın aklın ilk algıladığı her zaman kalıcı bir yer edinir ve daima ilk izlenim hatırlanır. Eğer işletmenin imajını yansıtan logo önceden kötü ve sonrasında iyi bir çizgiye kavuştuğu görülürse, bu insan algısında; “bu işletme kararlı bir değişikliğe gitmiş (iyi anlamda) veya vay be yeni imajları çok kaliteli” şeklinde yorumlarla yer edinir. Tabi bu yorumlar kişinin algısındaki izlenime göre değişiklik göstermektedir. Logonun kullanım amaçlarının ana öğesi, işletmeyi hatırlanabilir hale getirmek ve işletmenin vizyonundan tutun, yaptığı işlere kadar tüm çizgisini profesyonel bir şekilde yansıtmaktır. Bu profesyonel deneyim elde edildiği sürece, işletme veya organizasyon ulaşmak istediği vizyona geniş bir yol tercih etmiş olacaktır. Böylece tercih ettiği yol üzerinde yeni imajıyla daha hızlı sonuçlar alacaktır. Somut bir örnek vermek gerekirse, bir lüks aracın bir yola girdiğinde dikkat çekmesi gibi.

Logo Tasarımı sürecinde Tasarım Anlayışı ve Farklılıklar

Logo tasarımı yapan profesyoneller, eğer ki kıdemli uzmanlar ise logoyu hazırlarken birçok noktaya dikkat eder ve süreci titizlikle değerlendirirler. Genelde bir grafiker ile bir Sanat Yönetmeninin yaptığı imaj çalışmasında özellikle logo gibi bir çalışmada dağlar kadar fark vardır. Grafikerler genelde çalışmanın tasarım açısından sağlıklı çıkmasına odaklanırken, Sanat Yönetmenlerinin çoğunluğu logonun bir işletmeyi, sunduğu hizmetleri veya sattıklarıyla birlikte, misyon ve vizyonunu da dikkate alarak tasarlamaktadır. Ve öyle ki bunların tümünü tek bir görüntü üzerinde kreatif bir çizgide yansıtmaya odaklanmaktadır. Bazı grafiker arkadaşların hakkını yememek lazım. Elbet ki içlerinde vizyoner düşünen ve işin geleceğini yansıtacak şekilde işler çıkartan arkadaşlarımız da var. Onları tenzih ederim. Fakat bir logo tasarımı asla ve asla 300 TL – 500 TL veya 1000 TL gibi rakamlara yapılacak bir çalışma değildir. Bunu kesinlikle bilmenizi isterim. Çünkü bu çalışmalarda logonun oranından tutun, altın orandaki hazırlanışı ve dahası birçok detay ele alınmaktadır. Bir logonun rengi tercih edilirken, yukarıda saydıklarımını bütünü ele alınarak belirlenmektedir. Bu süreçlerin her aşaması günleri veya haftaları bulabilir. Çünkü bir işletmenin veya organizasyonun gözüdür. Göz iyi olursa ve etkileyici bakarsa, insanlarda o gözden etkilenir ve onunla iletişim kurmak isterler. Renklerin psikolojisini iyi bilen tasarımcılar bu konuda nokta atışlı sonuçlara ulaşabilmektedir. Çünkü bir renk sadece güzel göründüğü için tercih edilmez. Yine bir işletmenin amacına uygun ve amacını gerçekleştirecek bir çağrışımda bulunuyorsa ona göre tercih edilir ve logo tasarımında işletmenin çizgisi belirlenir. Bazı renkler güveni, bazı renkler samimiyeti ve bazı renklerde satışı tetikler. Pazarlama ve birçok sektör için logo tasarım sürecinde renklerinden psikolojisinden yararlanılır. Gücü temsil etmek için genelde siyah renk ve yakın renkleri tercih edilirken, güveni temsil etmek için de mavi renk ve yakın renkleri tercih edilebilmektedir. Genel itibariyle insanların renklerden etkilenmediği kanısı söylense de bu gerçek dışıdır. Kim siyah logosu olan bir hastaneye girer ki? Veya kim pembe logosu olan bir erkek takım satış mağazasına uğrar ki? İşte bu noktada renklerin insan üzerinde etkisi doğal olarak açığa çıkmaktadır. Bu durum renklerin duygusal etkilerini açıklamaktadır.

Logo Tasarımının Pazarlamada Etkisi

Bir işletme ürünlerini veya hizmetlerini pazarlarken, logosunun gücünden ciddi derecede faydalanabilir. Eğer işletmesini tanımlayan doğru bir logoya sahipse. Çünkü logoların satın almada güçlü bir duruşu vardır. Bu güçlü duruşu direkt beyaz kağıt üzerinde bakarak göremezsiniz. Fakat işletmenin vizyonuna ve çizgisine uygun reklam filmleri, afişler ve kampanyalar üzerinde işletmenin logosunu gördüğünüzde havalı görebilirsiniz. Böylece işletmenin ne kadar büyük olduğu düşüncesi algınızda canlanır ve kampanyaya ait materyalleri destekleyecek bir güç bağışlar. Somut örneklerle ifade etmek gerekirse, Apple’ın reklam filmlerine baktığınızda önce sizi reklam filmindeki konuyla etkiler ve son sahnede logosuyla “bu bize ait” veya “işte biz böyleyiz” mesajı verir. Sonuç olarak siz izlediğiniz reklam filminden etkilenir ve markanın gücünü değerlendirirsiniz. Ancak unuttuğunuz birşey var. Bu değerlendirmeyi yaparken markanın logosunu da, etkilendiğiniz içerikte görmüş oluyorsunuz. Ve bu sonuç sizin aklınızda bir köşede yer ediniyor. Daha sonrasında bir mağaza veya başka bir ortamda o markaya ait ürünle karşılaştığınızda, markanın reklam filmi veya herhangi bir kampanyası aklınıza geliyor. Bu da satın alma gücünü ortaya koyuyor. Sizde bu güçten etkilenerek satın almaya yöneliyorsunuz. İşte bir logonun kampanyalar üzerindeki duruşu ve aklınızdaki hatırlanabilir ilk neden olması. Size bu sonuçları sağlıyor.

Bir başka örnek vermek gerekirse, Adidas’ın logosunun reklam kampanyalarıyla bir bütünlük oluşturması ve onu havalı gösteren bir sembole sahip olmasıdır. Reklam filmini logo olmadan izlediğinizde, eğer ki etkileyiciyse sadece etkilenirsiniz. Fakat sonunda Adidas’ın logosunu görürseniz markanın gücüne ikna olursunuz. Eğer ilk defa gördüğünüz bir markanın reklam kampanyasından etkilenirseniz, merak edersiniz. Eğer sürekli görmeye başladığınız bir marka devamlı size kendini hatırlatırsa, üzerinizde istemsizce bir güç oluşturur. Bu sonuç ortaya çıktığında siz o markayı araştırmadan ikna olursunuz. Bu da bilinçaltına verilen telkinlerin doğurduğu bir sonuçtur. Önemli olan bir işletmenin marka olgusunu yansıtabileceği logoya ve logosunun desteklenebileceği kreatif bir kampanyaya sahip olmasıdır. Kampanya ne kadar başarılı olursa olsun logo tasarımı estetik değilse ve kampanyada bağımsız bir görünüme sahipse, izleyen insanın algısında düşük profilli görünmesi yüksektir. Bu nedenle logo pazarlama araçlarında işletmeyi anlatacak bir görünümde ve estetik bir çizgide olması gerekmektedir. Çünkü pazarlama araçlarını kuvvetlendirecek olan ana güç logonun duruşuyla ortaya çıkmaktadır. Bu sonuçlar tek pazarlama araçları ile değil, ağızdan ağıza yayılma durumunda da etkilidir. Bir kişi sizi bir başka kişiye ifade ederken muhakkak logonuzun olduğu bir materyali gösterebilir. Veya sizden elde ettiği deneyimleri bir başkasına sözlü olarak aktarabilir. Aktardığı kişi sizi merak ettiğinde ve bakmak istediğinde ilk göreceği işletmenizin logosu ve marka imajınızdır. Logo Tasarımı, markalaşma sürecinde işletmenin anası olarak bilinir. Markalaşan bir işletme artık pazara hakimdir ve pazarlama araçlarında elde ettiği performansta yüksektir.

Logo Tasarımı sonrası Kullanım Alanları

Logo tasarımı sadece işletmenin gözü olarak kalmamaktadır. İşletmenin bu gözü tüm görebileceğimiz materyallerde yer edinebilmektedir. Bu işletmenin çizgisine ait kartvizit, antetli kağıt, reklam panoları, afişler, promosyon ürünleri ve daha sayamayağımız nice uygun alanlarda yer alabilmektedir. İşletmenin gözü uygun materyallerde yer edindiği sürece, insanlarla temas alanı da fazlasıyla genişlemiş olacaktır. Bu sayede işletme ve insan arasında etkileşimin artması da söz konusudur. Bir reklam panosunda gördüğünüzde, logo uygun formatlarda yansıtılmışsa o artık sizin zihninizdedir. Daha sonra görmüş olduğunuz logoyu, afiş üzerinde gördüğünüzde hatırlama olasılığınız yüksektir. İşletmenin logosu pazarlama araçlarıyla kendini ne kadar çok sık ulaştırır ve hatırlanmak için çalışırsa, işletme o kadar hatırlanır ve insanların aklında yer edinir olur. Böylece bu durum işletmenin imajının ne kadar güçlü olduğuna dair de izlenim bırakır. Hatta öyle ki bazı markalar, sadece logosundan oluşan promosyon ürünlerini insanlara ulaştırır ve insanların kullanmasını hedefler. Böylelikle tutku markasına dönüşebilir ve insanlar tarafından sevilen bir marka haline gelebilir. Düşünsenize sırf bir logonuz iyi görünüyor ve karşı tarafın imajına uyuyor diye tişört veya şapkanızı kullanıyor? Artık bu noktada sizi benimseyen bir kitle elde etmeye başlıyorsunuz demektir. Bu da markanızı zihinlerde pazarladığınızı ve logonuzun etkisini ruhlara taşıdığınızı gösterir. İşte bu bir logonun insan zihni ve ruhu üzerindeki etkisini göstermektedir. Aşağıda farklı alanlarda kullanımını gösterdiğimiz REM Zeytin için yaptığımız çalışmanın görselleri bulunmaktadır. REM Zeytin ve birçok işletme için yaptığımız çalışmaları incelemek için https://www.brandenn.com/sahne/ bağlantısına tıklamanızı isterim.

Logo Tasarım Aşamaları Nelerdir?

Tasarlanma aşamasında, tasarlanan logo birçok süreçten geçirilmektedir. Bu öncelikle işletmenin vermiş olduğu briefe dayalı tanımlanan özelliklerini belirlemeyle başlar. İlk süreç; işletmeyi tanımlamak ve şirketin değerlerine uygun bir logo çalışması yapılacağı bilincinde olmak. İkinci süreç; işletmenin amaçlarına ve pazardaki alanına uygun doğru renkleri belirlemek ve verilmek istenen mesajı renkler üzerinde değerlendirmektir. Üçüncü süreç; işletme logosunun tasarım çalışmalarında rakiplerin izlenerek, benzersiz bir sonucun çıkması için taslakların oluşturulmasıdır. Dördüncü süreç; Bilinçaltına yerleşebilecek şekilde hatırlanabilir logo tasarımın ortaya çıkması için altın oran vb. teknik kurallarla logonun kreatif bir şekilde tasarlanmasıdır. Son süreç; tasarlanan logonun işletmeyi anlattığından emin olmak ve gerekli rötuşu yaparak çizgisinin dışa yansıdığı sonucu tamamlamaktır. Böylece bir logonun tasarımdaki aşamaları basit anlatılan süreçlerle bu şekilde izah edilebilir.

Logo Tasarımının Önemi

Logo tasarımı, işletmenin gözüdür. Bunu tekrarlamamdaki neden ise, bu bilincin farkına varmaktır. Eğer gözünüz etkileyici ise, işletmenizde o denli etkileyici bakacaktır. Ve etkilenen insanlar sizi konuşacaktır. Çünkü etkileyici bakan bir göz, imajınızı da etkili bir şekilde yansıtır. Unutmayın gözün retinasında yansımayı görürsünüz. Bir işletmenin logosunda da işletmenin vizyonunu görürsünüz. Bu bir işletme veya bir organizasyon. Belki de bir şahsın gözü de olabilir.

“Logo tasarımı, bir işletmenin kalbini oluşturur. Eğer işletmenin kalbini çalıştıran vizyonu ise, görmesini sağlayan da logo tasarımıdır. Kısaca işletme vizyonunun gözüdür.”

Erdogan Eroglu
Erdogan Eroglu

Bir yorum yaz